Canlı olarak defnedilmek:
Ölmeksizin sağ olarak kabre defnedildiğini gören kimse onu defneden kimseyi tanıyorsa, o adam rüyayı gören hakkında zulmünü aşikareye vurur. Yahut onun hakkında kötü söz söyler ya da onu hapseder.

Çukura atılmak:
Bir kimse kendisinin bir kabir çukuruna atıldığını görse, o kimse rüya sahibini tehlikeye veya sonu helak olan bir şeye atar.

Defnedilmek:
Bazı tabirciler, bir kimse rüyada defnolursa onun dini fasit olur, ancak defnedildikten sonra kabrinden çıkarılırsa rüyanın kötülüğe delaleti yoktur, dediler.

Evine alim defnedilmesi:
Bir kimse kendi evinde, alimlerden veya feylesoflardan birisinin defnedilmiş ve onun için dirilmiş ve kabrinden çıkarılmış görse, o kimse ilim ve hikmete o alim veya o feylesofa varis olur ve onun yerine geçer.

Kabrin lahdine konulmak:
Bir kimse kabrin lahdine konulduğunu görse, bir eve sahip olur.

Ölmeden defnedilmek:
Insanın ölmediği halde kendisinin defnedildiğini görmesi, bütün insanlar için yaramazlıktır. Ve bu rüyanın çok hapise yahut çok azaba delaleti vardır.

Ölmek:
Bir kimse rüyada, ölerek defnedildiğini görse, uzak bir yolculuğa çıkar ve orada mala nail olmaktan mahrum olur.

Ölmek:
Eğer kabre girdikten sonra öldüğünü görse, kendisine yapılan o zulümden ölür. Eğer ölmezse zikredilen zulüm ve kederlerden hapisten kurtulur.

Topraktan silkelenmek:
Eğer üzerine toprak saçıldı ve el ile silkelendiğini görse, o kimsenin tevbeden ümitsiz ve mahrum olduğuna delalet eder.

Üstüne toprak atılması:
Eğer üzerine de toprak döküldüğünü görse, o toprak miktarınca mala nail olur.